Türkiye'de 23 yıllık AKP iktidarında ekonomi politikalarında yapılan yanlışların bedelini yurttaşlar çekiyor. İyi bir yaşam sürmek için eğitimlerine devam etmek isteyen öğrenciler ise yüksek kira ve gıda gibi yüklerin altında eziliyor.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve eğitim sendikalarının 2025 verileri, Türkiye’deki yükseköğretim sisteminin sosyal bir çöküşle karşı karşıya olduğunu belgeledi. Toplam 6 milyon 715 bin öğrencinin bulunduğu Türkiye'de, gençlik ekonomik krizin en ağır faturasını ödüyor.
BURS 3 BİN, KİRA 30 BİN
Eğitim-İş Sendikası'nın verilerine göre, 2025 yılında KYK burs ve öğrenim kredisi aylık 3 bin lira düzeyinde kalırken, büyükşehirlerde barınma maliyetleri asgari ücreti katladı. İşte üniversite şehirlerindeki acı tablo:

ÖĞRENCİLER HEM OKUYOR HEM ÇALIŞIYOR
Ekonomik baskı, öğrencileri akademik hayattan koparıp iş gücü piyasasına fırlattı. Eğitim-İş’in paylaştığı verilere göre, üniversite öğrencilerinin yaklaşık üçte ikisi eğitim sürecinde çalışmak zorunda kaldı.
ÖĞÜN ATLAMAK ZORUNLULUK
Araştırmalar, öğrencilerin yarıdan fazlasının düzenli beslenemediğini ve günde en az bir öğünü atlamak zorunda kaldığını ortaya koydu.
OKULU BIRAKANLAR ARTIYOR
Barınma krizini aşamayan binlerce genç, kaydını dondurmak veya üniversiteyi tamamen bırakmak zorunda kaldı. Eğitim sendikaları, "Üniversite eğitiminin artık sadece zenginler için bir lüks" haline geldiği uyarısını yineledi.
'HER ŞEYE ZAM YAĞDI'
Hacettepe Üniversitesi öğrencisi Canan, 2025 yılını bir "hayatta kalma mücadelesi" olarak tanımlıyor. 1+1 eve 28 bin lira kira ödediğini belirten Canan, "Burslara zam yapılmazken, tükettiğimiz her şeye zam geldi. Faturalar ve mutfak masrafları artık karşılanamaz boyutta" diyor.
'NEYE YETECEK HESAPLAR OLDUM'
Makina mühendisliği son sınıf öğrencisi Cihan ise barınma krizinin psikolojik boyutuna dikkat çekiyor:
"Ay sonunda cebimde ne kaldığını değil, kirayı ödedikten sonra neye yetebildiğimi hesaplar oldum. 'Seneye burada kalabilecek miyim?' korkusu arkadaşlık ilişkilerimizi bile şekillendiriyor. Tek başına eve çıkmak artık bir hayal, kalabalık evler ise zorunluluk."