Son yıllarda beslenme biyokimyası üzerine yapılan araştırmalar, basit bir diyet değişikliğinin kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini mercek altına aldı. Özellikle ceviz, içeriğindeki özgün bileşenlerle modern tıbbın "süper besin" listesinde üst sıralara yerleşti.
Yapılan çalışmalar, bu kuruyemişin kalp damar sisteminden uyku döngüsüne kadar geniş bir yelpazede biyolojik iyileşme sağladığını ortaya koydu.
1. Damar Esnekliği ve Kalp Sağlığı Üzerindeki Etkiler
Ceviz, bitki bazlı omega-3 yağ asidi olan alfa-linolenik asit (ALA) açısından en zengin kaynaklardan biri olarak nitelendirildi.
Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'ndan Dr. Marta Guasch-Ferre, gerçekleştirdiği geniş kapsamlı analizlerde, düzenli ceviz tüketiminin kötü kolesterol (LDL) seviyelerini düşürdüğünü ve kan basıncını dengelediğini saptadı.
Guasch-Ferre, bu besinin damar iç çeperi olan endotel fonksiyonlarını güçlendirerek kalp krizi riskini minimize ettiğini ifade etti.
2. Nörolojik Koruma ve Hafıza Performansı
Beyin sağlığı üzerindeki etkiler, cevizin içindeki polifenolik bileşiklerin antioksidan kapasitesiyle ilişkilendirildi.
New York Eyaleti Gelişimsel Engelliler Temel Araştırmalar Enstitüsü'nden (IBR) Dr. Abha Chauhan, cevizin beyindeki oksidatif stresi ve iltihabı azalttığını belirledi.
Chauhan, yürüttüğü laboratuvar çalışmalarında, ceviz özlerinin öğrenme yeteneği ve hafıza üzerinde koruyucu bir kalkan oluşturduğunu, Alzheimer gibi dejeneratif süreçlerin yavaşlatılmasına yardımcı olduğunu dile getirdi.
3. Melatonin Seviyesi ve Uyku Kalitesi
Cevizin biyolojik saat üzerindeki etkisi, içeriğindeki doğal melatonin varlığına dayandırıldı.
Teksas Sağlık Bilimleri Merkezi Üniversitesi'nden hücresel biyoloji uzmanı Dr. Russel Reiter, cevizin vücutta emilebilir formda melatonin içerdiğini kanıtlayan ilk isimlerden biri oldu.
Reiter, akşam saatlerinde tüketilen cevizin kandaki melatonin seviyesini artırarak uykuya dalış süresini kısalttığını ve uyku verimliliğini artırdığını vurguladı.