Otuzlu yaşlara girişle birlikte insan vücudunda bazal metabolizma hızının yavaşladığı ve hücresel onarım mekanizmalarının verimliliğinin azaldığı saptandı.
Son yıllarda yapılan klinik çalışmalar, bu yaş grubundaki bireylerin beslenme tercihlerinin, ilerleyen dönemdeki kardiyovasküler sağlık ve bilişsel fonksiyonlar üzerinde belirleyici rol oynadığını ortaya koydu.
RAFİNE ŞEKER VE ERKEN HÜCRE ÖLÜMÜ
Bilim dünyasının üzerinde durduğu en kritik konu, işlenmiş şeker tüketiminin yol açtığı glikasyon süreci oldu.
Cleveland Clinic’ten Dr. Mark Hyman, otuzlu yaşlardan itibaren vücudun insülin direncine karşı daha savunmasız hale geldiğini vurguladı.
Hyman, yüksek şekerli gıdaların kolajen yapısını bozarak cilt yaşlanmasını hızlandırdığını ve sistemik inflamasyonu tetiklediğini ifade etti.
İŞLENMİŞ ETLER VE KANSER RİSKİ
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verileriyle paralellik gösteren araştırmalar, sosis, salam ve pastırma gibi işlenmiş etlerin 30 yaş sonrası diyetinden çıkarılması gerektiğini işaret etti.
Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu’ndan Dr. Frank Hu, nitrat ve yüksek sodyum içeren bu gıdaların kolon kanseri ve kalp hastalıkları riskini %20 oranında artırdığını saptadıklarını belirtti.
Hu, bu yaşlarda damar esnekliğinin azalmaya başlaması nedeniyle sodyum yüklemesinin tansiyon dengesini kalıcı olarak bozduğunu aktardı.
YAPAY TATLANDIRICILAR VE MİKROBİYOTA TAHRİBATI
Diyet ürünlerde sıkça rastlanan aspartam ve sakarin gibi yapay tatlandırıcıların, bağırsak florası üzerindeki olumsuz etkileri mercek altına alındı.
Stanford Üniversitesi’nden Mikrobiyolog Dr. Justin Sonnenburg, otuzlu yaşlarda bağırsak mikrobiyotasının hassaslaştığını ve yapay maddelerin glikoz intoleransına yol açarak kilo kontrolünü imkansız kıldığını dile getirdi.
TRANS YAĞLAR VE BEYİN FONKSİYONLARI
Endüstriyel fırın ürünleri ve paketli atıştırmalıklarda bulunan trans yağların, sadece fiziksel değil, zihinsel sağlığı da tehdit ettiği kaydedildi.
Kaliforniya Üniversitesi’nden Nörolog Dr. Dale Bredesen, bu yağların beyin hücrelerindeki sinyal iletimini yavaşlattığını ve erken evre unutkanlık riskini artırdığını saptadı.
Bredesen, 30 yaş sonrasında beyin plastisitesini korumak için omega-3 yönünden zengin bir diyetin zorunluluk haline geldiğini açıkladı.