Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, 2026 yılına girerken Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş ve siyasi partilerin genel başkanlarını telefonla arayarak yeni yıllarını kutladı. Özel, yaptığı yeni yıl kutlamalarında sağlık, huzur, refah, barış ve adalet dolu bir yıl temennisinde bulundu.

ÖZGÜR ÖZEL'DEN SİYASİLERE YENİ YIL TELEFONU

CHP Lideri Özgür Özel’in telefonla görüştüğü isimler şöyle:

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu
TİP Genel Başkanı Erkan Baş
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal
DSP Genel Başkanı Önder Aksakal
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan
SOL Parti Genel Başkanı Önder İşleyen
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş

ERDOĞAN'I ARAMADI

Özgür Özel, önceki Cumhurbaşkanları Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül ile önceki Genel Başkanlar, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu telefonla arayarak yeni yıllarını kutladı.

CHP lideri Özgür Özel'in birçok siyasi lideri arayıp Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ı aramaması ise dikkat çekti.

ÖZEL'DEN YENİ YIL PAYLAŞIMI

Öte yandan Özgür Özel yeni yıl için genel bir mesaj da paylaştı. Özel, paylaştığı mesajda şu ifadeleri kulandı,

"Hep birlikte ülkemiz ve milletimiz için zorlu bir yılı geride bırakıyor; büyük umutlarla, sarsılmaz bir inançla yeni bir yıla adım atıyoruz.

2025 yılı, ne yazık ki Türkiye’ye iyi gelmedi. Ekonomide, 2018’den bu yana süren kötüye gidiş daha da derinleşti. Derin yoksulluk ve önlenemeyen hayat pahalılığı ülkemizin her köşesini sardı. İşçiler ve emekliler aylarca açlık sınırının altında ücret aldı ve yeni asgari ücret tarihimizde ilk kez açıklandığında açlık sınırının altında kaldı.

Çiftçilerimiz, besicilerimiz ağır üretim maliyetleri altında ezilirken, kuraklık ve don afetlerinde yalnız bırakıldı. Tarım Kanunu’nda öngörülen destekleme tutarı 2025’te verilmedi, gelecek yıl da verilmeyeceği şimdiden ilan edildi. Çiftçi desteklenmediği için gıda zamları durmadı, gıda enflasyonumuz tarihi zirvesine çıktı.

Ne yazık ki Ak Parti iktidarı ülkemizi bugün; Avrupa’nın en yüksek enflasyonuna, en yüksek işsizliğine, en yüksek faizine, en adaletsiz gelir ve vergi düzeni ile en yüksek yoksulluk oranına sahip ülkesi haline getirdi.

Bu düzen, milletin ekonomik güvenini sağlayamadığı gibi insanlarımızı da koruyamadı. Şiddete uğrayan kadınlarımız güvende tutulamadı. Vatandaşın devletine güvenip de MESEM’lere gönderdiği evlatlarımız başta olmak üzere 1.956 çocuk ve yetişkin işçi iş kazalarında hayattan koparıldı. Kartalkaya’da, Dilovası’nda dinmeyecek acılar yaşadık. Metan gazından, güneş altında bekletilmekten, uçak kazasından 34 kahraman askerlerimizi şehit verdik. Derin yoksulluğun neden olduğu sosyal kriz ve denetimsizlikler yüzünden; bahis, kumar, uyuşturucu girdabına sürüklendik.

Ülkeyi bu duruma getiren, millete umut olamayan ve son yerel seçimleri kaybeden Ak Parti’nin genel seçimlerle artık iktidardan gideceğini herkes biliyordu. Ama, iyi işler yaparak yeniden milletin gönlüne girmeye çalışması gerekenler, tarihimizde görülmemiş bir yola tenezzül ederek, 19 Mart 2025’te siyasi rakibine darbe yaptılar. Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu ve yol arkadaşlarımız hapse atıldı, partimize kapatma tehdidine varan ağır saldırılar yapıldı.

Biz, demokrasi fikrine inananların partisiyiz.

Bu yüzden teslim olmadık, ayağa kalktık. Darbeye karşı demokratik direniş başlattık. 23 Mart’ta 15,5 milyon vatandaşımız sandıklara giderek Ekrem İmamoğlu’nu Cumhurbaşkanı adayı yaptı. 9 ayda 77 eylem düzenledik. Sadece bu eylemlere sayısı 11 milyonu aşan insanımız katıldı. Ardından başlattığımız imza kampanyasında, İmamoğlu’nun özgürlüğü ve erken seçim talebiyle 25,1 milyon imza toplandı.

2025, Ak Parti için “darbe” yılı bizim için ise “mücadele” yılı oldu. 2025 yılının iki fotoğrafı vardı. Biri, bir sivil darbe ve sonrasındaki baskı düzeniyle gözaltına alınanların fotoğrafları, diğeri ise meydanlarda direnen milyonların fotoğrafı…
Biz yeni yılda da korkuyu değil umudu büyütmeye devam edeceğiz.
Kötülüğe, vasata teslim olmayacağız. Milletin safında duracağız. Elbette sorunları anlatacağız tepkimizi göstereceğiz. Ama bu sorunları nasıl çözeceğimize de 86 milyona anlatacağız. Çalışkan örgütümüzle, Parti Meclisimizle, Merkez Yönetim Kurulumuzla, Milletvekili Grubumuzla ve gücümüze güç katan Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisimizle milletin en yakıcı sorunlarına, en yapıcı çözümlerimizle geliyoruz.

Milletimiz müsterih olsun. Bugün CHP, fikren ve zikren iktidar partisidir. Fiilen iktidar ise bir sandık mesafesi kadar yakındır. Liyakatli kadrolarımızla, disiplinle, ciddiyetle, çözüm projelerimizle biz Türkiye’yi, Ak Parti’den çok daha iyi yöneteceğiz. Ayrıştırmadan, ötekileştirmeden, rövanşizmi reddederek, milletin tüm hak ve özgürlüklerinin teminatı olarak yöneteceğiz.

2026’nın takvim yaprakları, Türkiye’deki büyük değişim için düşecek. Her yanı dağılan bu evi, yani vatanımızı tekrar toparlayacağız. Bu evin yıllarca hor görülen sakinleri, bizim dönemimizde aynı yemek masasına birlikte oturacak. Düşen çatıyı onaran, güneş girmeyen odaları aydınlatan, sönen ocağı yeniden yakan eller olacağız. Bu ülkeye barışı, kardeşliği, huzuru ve refahı getireceğiz. Milletimize söz veriyoruz.

Hangi siyasi görüşten olursa olsun, tüm vatandaşımızın yeni yılını kutluyorum. Yeni yılın herkese sağlık, huzur, refah ve adalet getirmesini diliyorum. Bu yılki kayıplarımızı; kardeşim Ferdi Zeyrek’i, evladımız Gülşah Durbay’ı ve önceki Genel Başkanımız Altan Öymen ile acı olaylarda kaybettiğimiz yurttaşlarımızı ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum."