CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Nefes gazetesindeki röportajının ikinci bölümü bugün yayınlandı. Özel, İmralı’ya gitmeme kararının topluma yansıması, Cumhurbaşkanlığı adaylığı ve Ekrem İmamoğlu’nun adaylığının engellenmesi gibi konulara yanıt verdi.

‘DOĞRU BİR KARAR VERMİŞİZ’

MHP lideri Devlet Bahçeli ve AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlanan 2’nci açılım sürecinde TBMM’de kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi komisyonunda ortak raporlama aşamasına geçildi. MHP, AKP ve DEM Parti’nin birer üyesi ise İmralı’ya giderek vatana ihanetten hükümlü Abdullah Öcalan ile görüşmüştü.

CHP ise bu süreçte gitmeme kararı almıştı. Özgür Özel, gitmeme kararı almalarının ‘doğru’ olduğunu belirtirken sahada vekillerin ve gelen geri bildirimlerde ‘doğru yaptınız’ mesajı verildiğini söyledi. Özel, “Şu anda baktığımızda CHP’nin komisyondaki varlığı herkes tarafından önemseniyor. Demek ki komisyona girerken de adaya gitmediğimiz için de doğru bir karar vermişiz” ifadelerini kullandı.

‘GÖZE ALABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM ERDOĞAN’IN’

“Erdoğan’ın karşısına aday olarak sizi istediği söyleniyor, bu konuda ne söylemek istersiniz” sorusunu da yanıtlayan Özel, “Ben Erdoğan’ın karşısındayım zaten. O AK Parti’nin, ikinci partinin Ben birinci partinin genel başkanıyım. Benim şu anda adayım Ekrem İmamoğlu. Erdoğan’ın adayını duymak isterim. Zaten Erdoğan’la karşı karşıyayız. Seçimde yarışacağız. Cumhurbaşkanı adayımız kim olacak? Erdoğan ilan etsin” dedi.

19 Mart'ta İBB'ye yapılan 'yolsuzluk' operasyonunda tutuklanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını 2026’da yapılacak bir seçimden çok uzak görmediğinin altını çizen Özel, siyaset yasağı almadığını hatırlattı. Ancak mani olunması durumda ise Özel ne yapacaklarını tek tek saydı.

Özel, “Bir üniversitenin boyanması, ring seferlerinin düzenlenmesi için kurulmuş yetkisiz bir kurulunun yaptığı iptalle 15,5 milyon kişinin aday gösterdiği birine mani olmak başka bir maliyet yaratır Erdoğan’a, onu o düşünecek. Ekrem İmamoğlu’nu öyle kısıtlayıp da İstanbul Üniversitesi’nin yönetim kurulu kararıyla kısıtlayıp da seçim kazanmaya kalkarsa İmamoğlu’nun mağduriyetini de ortadan kaldıracak adeta bir referanduma dönüşen bir seçim atmosferini göze alabileceğini düşünmüyorum Erdoğan’ın” şeklinde ifade etti.