Formatlanmış “çözüm süreci”nin lokomotifi, hareketin lideri Devlet Bahçeli “üst akıl”ın direktiflerini ya partisinin Meclis grup toplantılarında ya da yaptığı yazılı açıklamalarla duyurur. Veya mesajlar, medyadaki sözcüleri ile dile getirilir.
Türkgün gazetesinin yazarı Yıldıray Çiçek, Devlet Bahçeli’ye en bağlı ve sadık kalemlerin başında gelir. İtiraf etmeliyim ki, yeni farkına vardım; Yıldıray Çiçek, 23 Aralık Salı günü kaleme aldığı “Devlet Bahçeli ne yapmaya çalışıyor?” başlıklı yazısında her zamanki gibi liderine övgüler sıralarken çok önemli bir haber de vermiş. Meğer, teröristbaşı Abdullah Öcalan ile masaya oturan Devlet Bahçeli Suriye için anayasa taslağı hazırlamış.
Okuduğuna inanamayanlar için Yıldıray Çiçek’in yazısından ilgili bölüme aynen yer veriyorum;
“Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından, Ahmet Şara önderliğinde yeni bir yapı ve yönetim oluşturulmuştur. Ancak Suriye üzerinde ABD ve İsrail kaynaklı planlar bir türlü sona ermemektedir. Bu iki ülke, Suriye’de kendilerine hizmet edecek bir özerk ya da federatif yapıyı YPG (SDG) eliyle kurdurmak için neredeyse her gün yeni tezgâhlar devreye sokmaktadır.
Suriye’deki tüm bu gelişmelerin farkında olan ve süreci en ince ayrıntısına kadar titizlikle takip eden MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, Suriye’de birliğin ve beraberliğin nişanesi olacak şekilde ‘Yeni Hayat Partisi’ni kurdurması ve yeni bir anayasa taslağı hazırlatması; Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumayı hedefleyen, rol model niteliğinde bir kılavuz ortaya koyma iradesinin doğal bir sonucudur.”
*
Yıldıray Çiçek, bomba(!) habere şöyle devam ediyor;
“Nitekim Suriye için hazırlanan anayasa taslağının ilk üç maddesi bile her şeyi anlamaya yeterlidir.
Temel İlkeler
Madde 1: Devletin şekli ve nitelikleri
Suriye Cumhuriyeti; egemen, bağımsız, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir. Devletin başkenti Şam, resmî dili Arapçadır.
Cumhuriyet; çoğulcu ve katılımcı demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına, bireylerin hukuk önünde eşitliğine ve sosyal adalete dayanır; ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
Devlet, halkın etnik, dinî ve kültürel çeşitliliğini bir zenginlik olarak görür ve bu çeşitliliği korumayı taahhüt eder.
Devlet; tüm vatandaşlarının dil, din, mezhep, cinsiyet, ırk, etnik köken, siyasi görüş veya başka herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, haklar ve yükümlülükler bakımından eşit olduğunu garanti eder.
Madde 2: Devletin temel amaç ve görevleri
Devletin temel amaç ve görevleri; insan onurunu korumak, temel hak ve özgürlükleri güvence altına almak, sosyal adaletle bağdaşmayan siyasi, ekonomik ve toplumsal engelleri ortadan kaldırmak ve demokrasiye zarar verecek her türlü girişimi bertaraf etmektir.
Devlet, Anayasa’nın 1. maddesinde belirtilen devletin şekli ve niteliklerinin değiştirilmesini engelleyecek her türlü tedbiri almakla yükümlüdür.
Madde 3: Egemenlik
Egemenlik, kayıtsız ve şartsız Suriye halkına aittir.
Suriye halkı, egemenlik hakkını eşit, adil ve özgür seçimlerle kullanarak yasama ve yürütme organlarını belirler.
Seçimlerin demokratik ilkelere uygunluğu, dürüstlüğü ve şeffaflığı anayasal güvence altındadır.
Halk egemenliği; çoğulcu ve katılımcı demokrasi esasına dayanır.
Hiçbir kişi, grup ya da kurum halk iradesinin üzerinde bir yetki kullanamaz; egemenlik hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye ya da sınıfa devredilemez.
Taslak olarak hazırlatılan ve yeni Suriye Anayasası’na yön vermesi amaçlanan ilk üç madde işte bu çerçevededir. Son derece çoğulcu, demokratik ve kapsayıcı bir modeli işaret etmektedir. Arap, Türkmen, Kürt ve diğer tüm unsurları, Suriye vatandaşlığı temelinde bir ve bütün kabul eden bu anlayış Suriye’de hâkim kılınabilirse, ülkeyi bölme hayali kuranların tüm hesapları da boşa çıkacaktır.”
*
Yıldıray Çiçek’ten rica etsek; Abdullah Öcalan ile yapılan pazarlıklar neticesinde hazırlatılan Türkiye’nin yeni anayasa taslağını da bizlere duyurur mu?.. Yoksa, daha zamanı gelmedi mi?.. Ne kadar bekleriz?..