Diz ağrısı her yaştan insanı etkiliyor; kireçlenmeden menisküs yırtığına kadar ciddi nedenleri var. Doç. Dr. Murat Köken, erken teşhisin ameliyatı önlediğini vurguluyor. Şişlik, kilitlenme gibi belirtilerde doktora gidin; çoğu vaka ilaç ve egzersizle iyileşiyor.
Diziniz neden acıyor? İşte en sık karşılaşılan 5 tehlikeli sebep
Diz ağrısı, her yaştan bireyi etkileyebilen yaygın bir şikayet. Basit zorlanmalardan ciddi eklem rahatsızlıklarına kadar çeşitli nedenleri bulunabiliyor. Erken teşhis ve uygun tedaviyle pek çok durum ameliyatsız düzeliyor. İşte en sık rastlanan 5 tehlikeli neden…
Diz ağrısı, çocukluk döneminden yaşlılığa dek her yaşta yaygın bir sorun haline gelebiliyor. Basit zorlanmalardan ağır eklem hastalıklarına kadar birçok sebebi olabilir. Erken teşhis sayesinde çoğu vaka ameliyatsız iyileştirilebiliyor.
EN SIK KARŞILAŞILAN NEDENLER
Kireçlenme (Osteoartrit): Yaş ilerlemesi, fazla kilo veya aşırı yüklenme nedeniyle kıkırdak dokusu aşınmasıyla ortaya çıkar. İleri aşamalarda diz protezi gerekebilir.
Menisküs Yırtığı: Ani dönme hareketleri ya da spor esnasında oluşur. Kilitlenme ve şişlik yaratır.
Ön Çapraz Bağ (ACL) Yırtığı: Özellikle sporcularda yaygın, dizde boşalma hissi verir ve genellikle ameliyat ister.
Diz Kapağı Sorunları (Patellofemoral Ağrı Sendromu): Diz kapağı hizasının bozulması sonucu gelişir, merdiven inip çıkarken ağrıya neden olur.
NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURMALIYIZ?
• 2 haftadan fazla süren ağrı
• Şişlik, kilitlenme veya boşalma hissi
• İstirahatle düzelmeyen şikayetler
Erken müdahale ameliyatı önleyebilir!
Diz ağrılarının büyük kısmı ilaç, fizik tedavi, kilo verme ve egzersizle geçer. Evde uygulanabilecek basit güçlendirme egzersizleri önemli yarar sağlar. İleri vakalarda artroskopik cerrahi veya diz protezi yüksek başarı gösterir.
Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Murat Köken, diz ağrılarının çocukluktan yaşlılığa kadar her yaş grubunda yaygın görülen ve günlük hayatı önemli ölçüde kısıtlayan bir ortopedik sorun olduğunu vurgulayarak, "Dizdeki ağrının basit bir zorlanmaya bağlı olabileceği gibi, altta yatan ciddi eklem hastalıklarının ilk işareti olabiliyor" dedi.
Doç. Dr. Murat Köken, diz ağrısı nedenleri, tanı ve tedavi yaklaşımları hakkında bilgiler verdi.
Köken, ileri yaşlarda kireçlenme kaynaklı, genç ve aktif bireylerde ise ani dönme hareketleri, spor yaralanmaları ve menisküs yırtıklarının daha sık olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Kadınlarda hormonal değişiklikler ve özellikle diz kapağı problemleri nedeniyle bazı diz sorunları daha sık karşılaşırken, aşırı kilolu veya hareketsiz yaşam sürenlerde eklem yükünün artması ve kas desteğinin zayıf olması ağrı riskini yükseltmektedir.
Özellikle spor yapan çocuk ve gençlerde dizlerini korumak için doğru ısınma ve egzersiz yapması önerilmektedir. Her diz ağrısının ameliyat gerektirmediğini vurguluyor.
Çoğu hasta, ilaç tedavisi, egzersiz ve fizik tedavi programları, kilo kontrolü ve diz içi enjeksiyonlar gibi cerrahi dışı yöntemlerle başarılı şekilde tedavi edilebiliyor. Ancak bazı durumlarda cerrahi müdahale kaçınılmaz olabilir.
Menisküs yırtıkları, bağ kopmaları veya diz kapağı sorunları ileri seviyeye ulaştığında, eklemde kilitlenme, boşalma hissi veya sürekli ağrı oluşabilir. Ayrıca ileri evre kireçlenme ve eklem hasarları, günlük yaşamı ciddi şekilde kısıtladığında diz protezi ameliyatı gündeme gelir.
Uzmanlar, bu tür durumlarda kapalı (artroskopik) yöntemlerle veya protez ameliyatlarıyla dizin işlevini korumanın ve ağrıyı azaltmanın mümkün olduğunu belirtiyor.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BELİRTİLER
Köken, iki haftadan uzun süren ağrı, istirahatle geçmeyen ağrı, şişlik, kilitlenme veya dizde boşalma hissinin en önemli uyarı işaretleri olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Erken dönemde doğru müdahale hem cerrahi ihtiyacını azaltıyor hem de hareket özgürlüğünü koruyor.
Diz sağlığı için düzenli egzersiz ve kas güçlendirme hareketleri yapın, aşırı kilolardan kaçının, ani hareketlerden ve aşırı yüklenmeden kaçının, spor yaparken uygun ayakkabı ve koruyucu ekipman kullanın ve şüpheli ağrılarda erken dönemde ortopedi uzmanına başvurun."